5 Ekim 2008 Pazar

Muhteşem bir Michael Stipe performansı ve R.E.M. konseri

R.E.M.'in çok iyi bir konser vereceğinden emindik ama Michael Stipe'dan böyle bir performans beklemiyorduk. Tek kelimeyle muhteşem bir şov sergiledi. Konser öncesinde verdiği röportajda sıradan bir adam portresi çizen Stipe sahneye çıktığında bir fenomene dönüştü. Birbirinden ilginç dans figürleriyle bizi kendisine hayran bıraktı. Seyirciyle kurduğu sıcak temas dört dörtlüktü. Yeri geldi çaldığı mızıkayı seyircilere fırlattı, bir ara playlist kağıdını seyircilere savurdu, kravatını başına doladı, konser boyunca mimik ve vücut diliyle seyirciyle birleşti. Şarkıları kadar sevdik Stipe'ı, çok sempatikti. Bush'a dokundurmadan geçmedi, Obama'ya desteğini bütün konserlerindeki gibi vurguladı.

Biraz eskilerden biraz da yenilerden söylemelerini bekliyorduk. Çok iyi bir harman yaptılar dün gece. Yaklaşık iki saat kesintisiz (arada sadece üç dakika kayboldular) sahnede kalan R.E.M. Everybody Hurts haricinde bütün efsane şarkılarını söylediler. Loosing my religion ile 90'ların başları ve o günlerde yaşadığımız platonik aşkları, Man on the moon ile Jim Carrey'in Andy Kaufman karakterini, It's not the end of the world ile her kötü geçen sınavdan sonraki hayat devam ediyor klişemizi hatırladık. Accelerate albümünden ise tempolu şarkıları ve özellikle Supernatural Superserious adlı şarkısı dikkatimizi çekti.

Yaklaşık onbin kişi vardı ama keşke bilet fiyatları biraz daha makul olsa da daha çok genç seyirci gelseydi konsere dedik. Yaş ortalaması otuz civarındaydı, Rock'n Coke'daki seyirci profilinden uzak ve coşkusuz bir topluluktu. Kendilerini Kemancı'da sanıp konser esnasında devamlı içecek almak için ileri geri hareket eden sinir bozucu tipler de olmasa kusursuz bir konser olacaktı. SOS İstanbul kapsamında yapılan etkinlikte Melih'in özellikle tavsiye ettiği Ayyuka çok erken çıktığından izleme şansı bulamadık. İçeri girdiğimizde Mor ve Ötesi sahnedeydi ve çok vasat bir performans sergilediler. Bu arada konser için Üsküdar, Kabataş, Kadıköy ve Beşiktaş'tan motor seferlerinin düzenlenmesi organizasyon için ciddi bir artıydı. Kuruçeşme Turkcell Arena'ya ilk defa gittik. Eğimli yapısı ile gayet güzel bir konser alanı olmuş, hatta Rock'n Coke bundan sonra burada düzenlense diye konuştuk aramızda. Şehrin göbeğinde, deniz yoluyla ulaşılan, Boğaz'ın kıyısında harika bir yer.

Neyse unutalım bunları şimdi, pas geçilen Rock'n Coke senesinde harika bir REM konseri ve Michael Stipe performansı kalsın hafızamızda.
It's the end of the world as we know it
And I feel fine

2 yorum:

MORTAC dedi ki...

koydugun resmi gorunce bir noktayi atladigimizi farkettim, konserlerine kafasinda boyali bir serit ile cikan stipe niye Istanbulda benzer bir seyi yapmadi acaba?

Murat YILMAZ dedi ki...

aslında konsere kafasında bir şeyle çıktı ama birinci şarkıyı söylerken düştü, yada ben böyle gördüm, biliyorsun ki miyopum, lens bile taksam bazen saçmalayabiliyorum :)