10 Eylül 2010 Cuma

Rock Werchter - Amsterdam - Brüksel

Uzun süredir birşeyler yazamıyordum. İşlerin yoğunluğu, yaz tatili, seyahatler vs derken iki ay gecikmeyle bu yazıyı yazabiliyorum.

Yıllardır bizim gençlerle (çete başı Murat Ortaç) yurtdışında bir rock festivaline katılalım diye konuşur dururduk. Geçen yılki Berlin gezimizin tadı damağımızdayken bu sene müzik temalı seyahat için Fiberfib, Sziget yada Rock Werchter arasında seçim yaptık. Mart ayında bu işe karar verirken bir yandan line-up'lara da baktık. En sonunda Amsterdam'a yakın olmasını da hesaba katarak Brüksel yakınlarında düzenlenen Rock Werchter'e karar kıldık.

Hesaba katmadığımız bir şey vardı, biletler. Mart ayında bakmamıza rağmen bilet kalmamıştı. Planı bozmadık, Türk mantığıyla bir şekilde ayarlarız deyip planı yaptık. Önce üç gün Amsterdam'da keyif yapacaktık, sonra Brüksel'e geçip kaç gün bilet bulursak ona göre Rock Werchter'e katılacaktık.

Kadro bir sene önceki kadronun aynısıydı; Ben, Ortaç, Erman ve Mert. Amsterdam'a her yıl giden biri olarak arkadaşlara iyi bir kılavuzluk yaptığımı düşünüyorum. Daha önceki seyahatlerimde patronlarımla yada iş arkadaşlarımla yapamadığım şeyleri yaptım yada ziyaret edemediğim bir çok yere gittik.





Unutulmaz bir üç gün yaşadık kankalarla. Rijks Museum'a gittik, Heineken Museum'a gidip bira yapımını ve özelliklerini öğrendik, Değirmenlerin önünde fotoğraf çektirdik, şehrin dar sokaklarında yürüdük, Red Light Distrcit'te volta attık, kırmızı noktalı tiyatro izledik, Hard Rock cafede Mojito yudumladık, Teaser'daki şovları izledik, Vondel Park'ta güneşlendik, Leidseplein'da bir barda Hollanda'nın Brezilya'yı eleyişine şahitlik ettik, space cake ve magic mushrooms tattık, Kalverstraat'ta alışveriş yapıp Hollanda forması aldık, Waterlooplein-Koningsplein-Spiu gibi meydanlarda dolaşıp fotoğraflar çektik, sokak müzisyenleriyle Hallelujah'ı söyledik, Bourbon Street barda caz dinledik, Göreme restaurantta Türk kahvaltısı yapıp, Westerpark'ta piknik bile yaptık.  





Amsterdam'dan büyük bir mutlulukla ayrılıp trenle Brüksel'e geçtik. Hedefimiz son günde de olsa Rock Werchter'e katılıp Pearl Jam'i canlı izleyebilmekti. Ortaç ile ben hemen trene atlayıp Werchter'e hareket ettik, Erman'la Mert bisiklet kiralayıp şehir turuna çıktılar. Yaklaşık kırk dakikalık bir seyahat sonunda festival alanına ulaştık. Bu arada konser bileti olanlara tren ulaşımının bedava olduğun belirtmek lazım. Karaborsayı engellemek amacıyla fazla bileti olanların resmi yollarla biletlerini satma olanağı sağlayan ofisin önünde sıraya girdik. Yaklaşık üç saat sonra 76 Euro'luk biletimizi alıp içeri girdik. Biz sırada bilet beklerken Alice in Chains sahnedeydi. Ses sistemi o kadar mükemmel ayarlanmıştı ki bizler dışarıda olmamıza rağmen içerdeymiş gibi konseri dinleyebildik. Biz içeri girdiğimizde Them Crooked Vultures sahnedeydi, zevkle dinledik. Sonra Arcade Fire ilginç müzik konseptleriyle sahne aldılar. Her şarkıda enstrüman değiştirip komple bir müzik grubu olduklarını gösterdiler. Gecenin finalinde efsane Pearl Jam sahne aldı. Eddie abimiz yıllara meydan okurcasına şov yaptı adeta. Hiç durmadan nefes almadan bir kere bile detone olmadan söyleyip çaldılar. Gece bir gibi sona eren festivalin keşke diğer günlerine de katılabilseydik diyerek ayrıldık. 




Festivale ait aklımızda kalanlar; 80.000 kişilik dev katılım, müthiş sahne dizaynı ve geniş konser alanı, yiyecek ve içecek fiyatlarının ekonomik olması, birkaç zibidi haricinde taşkınlık yapmayan seyirci profili, beleş ulaşımdı. Dönüşte sabah beşe kadar Brüksel'e tren olmaması ise skandaldı. Sırada tanıştığımız Amerikalı yankilerle beraber minibüs taksi tutarak döndük Brüksel'e.


Ertesi sabah hem Amsterdam hem de Rock Werchter'in yorgunluğuyla zor kalktık. Brüksel turunu kısa tuttuk. Grand Palaca ve etrafında turladık. Metroyla Heysel'e geçip saygı duruşunda bulunduk. Heysel'in yakınındaki Atomium'u ziyaret edip otele döndük. İkinci tatilimizi de mutlulukla sonlandırarak eve döndük.







3 yorum:

MORTAC dedi ki...

seneye de barcelona ve fiberfib insallah...

MORTAC dedi ki...

seneye de barcelona ve fiberfib insallah...

MORTAC dedi ki...

seneye de barcelona ve fiberfib insallah...