Münih Olimpiyat Parkı

Sporun her dalını seven biri olarak Münih seyahatimde Olimpiyat Parkını ve Olimpiyat Stadını gezmemek olmazdı. Daha önce Atlanta ve Barcelona Olimpiyat Parklarını görmüş biri olarak Münih Olimpiyat kompleksinin diğerlerinden çok ötede olduğunu başta belirtmek lazım. Olimpiyat Parkı ve Stadı inşa etmek isteyenler gidip önce burayı bir görmeli.

Olimpiyat Parkına şehrine herhangi bir noktasından metro ile 10 dakikada ulaşmak mümkün. Şehrin hemen kuzeyinde şehrin bir parçası olarak yer alan tesislerde Olimpiyat stadı, iki adet kapalı spor salonu, yüzme kompleksi, kış sporları merkezi, tenis kortları, kule, büyük bir göl, bol yeşillik ve sporcular için ayrılmış lojmanlar mevcut.

Bayern’in yıllarca maçlarını oynadığı Olimpiyat Stadı’nın üstündeki şeffaf çatı tüm parkta diğer tesislerin üstünü de kapatacak şekilde dizayn edilmiş. Bu sayede parkta bir bütünlük sağlanmış. Bu yapı güneşi nasıl tutar diye yıllarca düşünürken Almanya’da nadir görülen Mart güneşi test yapmamızı sağladı. Öğlen güneşini bu ilginç çatı altında kesinlikle hissetmedik.

Sabahları koşu yaptığım parkta yüzlerce Münih’li her sabah bana eşlik etti. Park halka açık olduğundan istediğiniz zaman gezebilir yada spor yapabilirsiniz. Giriş ücreti diye bir şey yok. Şehrin en yüksek noktası 564 metrelik tepe Olimpiyat Parkının içinde yer alıyor. Bol sayıda restaurant, kafe ve spor ürünleri satan mağazalar da Olimpiyat Parkının diğer elemanları.

Olimpiyat Stadı’na giriş ücreti 2 Euro. İlk girişte dikkatimi çeken şey tribün dizaynı oldu. Bizim statlarımızdaki gibi tribünler geriye doğru değil yukarı doğru yapıldığından stadın her yerinden harika bir görüş açısı mevcut. Tribün üstü konstrüksiyonu ise başka bir statta yer almayan kendine özgü bir dizayn. Olimpiyat Stadı girişinde verilen broşürdeki bazı bilgiler şu şekilde:

Stadın yapılış süresi: 3 yıl

Maliyeti: 68 milyon Euro

Kapasite: 66,696