4 Mart 2009 Çarşamba

The Smiths

The Smiths, çok yavan ve türevsiz geçen 1980’lerin en değerli gruplarından biri. Ben maalesef geçen yıl tanıştım, blog aracılığıyla sizleri de tanıştırmak isterim.

Britanya’da Rock’n Roll’dan Pop-Rock’a geçişte öncülük eden The Beatles’ın açtığı yoldan bir sürü grup geçmiştir. Kimi kalıcı olmuştur hala dinleriz, kimi yok olup gitmiştir. 1980’lerde değişen dünyada popülaritesini video klip destekli pop müziğe kaptıran pop-rock türü, The Smiths gibi gruplarla ayakta kalmayı başarmıştır.

The Smiths son yıllarda dinlediğim en ilginç gruplardan biri. Tempolu şarkılarında bile dünyanın gerçek hüzünlü yüzünün gösteren The Smiths 1982’de müzikte üretken Liverpool’luların ezeli rakibi Manchester’da kurulmuş. Grubun esas oğlanı Steven Patrick Morrissey ilginç ses tonuyla dikkat çekiyor. Basit gibi görünen şarkı sözlerinde sürekli ironi yaparak sizi neler olup bittiğini anlamanız konusunda zorluyor. Boş bir mutluluk kümesine sahip olduğunuz bir akşam sakın dinlemeyin, aşırı hüzün ve kasvet verir.

The Smiths ismiyle ilgili iki rivayet var. Birincisi grubun tüm üyeleri İrlandalı olduğundan gruba İngiltere’nin en popüler soyisim olan Smiths (en popüler isim de John’dur) ismini vererek şarkılarındaki gibi ironi yapmaları. İkinci rivayet ise 80’li yıllarda kurulan grupların uzun ve karmaşık isimlerine tezat olarak kısa ve bilinen bir isim koymaları. Kararı siz verin, bana ikisi de mantıklı geldi.

Şarkıları Morrissey yazmış, söylemiş. J.Marr bestelemiş, çalmış. Morrissey’in vokali çok temiz, melankolik ve etkileyici. Marr’in melodileri berrak ve rahatlatıcı, kulağı zorlamıyor. Birkaç yıl problemsiz çalışıp bizlere harika şarkılar yaratmışlar. Ne zamanki Marr farklı bir şeyler yapmak istemiş, Morrissey kabul etmemiş, grup dağılmaya doğru sürüklenmiş. Ekşisözlükte okuduğum bilgiye göre gitarist Marr bir gün ben bir şeyler almaya gidiyorum deyip dışarı çıkmış ve bir daha geri dönmemiş. Kült bir gruba yakışan bir ayrılık hikayesi eğer hikaye doğruysa.

Grubun otuza aşkın şarkısını dinledim. The Queen Is Dead albümünü tavsiye ediyorum. Benim için en iyi beş The Smiths şarkı listesi ise aşağıda:

-Bigmouth Strikes Again
-How Soon Is Now
-There Is A Light That Never Goes Out
-Ask
-Heaven Knows I’m Miserable Now

4 yorum:

PVH dedi ki...

80'ler aslinda yavan bir donem degildi muzik icin. Hardcore punk gruplari ve ardindan post-punk gruplari altin yillarini yasadi 80'lerde. Daha sonra bu altin yillar Nirvana'yi, alternatif rock'i, britpop ve indie'yi dogurdu zaten. Pixies, Minor Threat, Violent Femmes, Dead Kennedys, Bad Religion, Black Flag, Sonic Youth, Minutemen, Gang of Four, Public Image Ltd., Echo and the Bunnymen gibi bir ton grubun muzik yaptigi 80lerin sadece Michael Jackson ve Modern Talking ile hatirlanmasi tamamen uyduruk Turk filmlerinin kabahati :) Bu gruplarin cogunun mainstream olmamasi da MTV denen zirvanin, 80'lerdeki politik havanin ve okuzlestirilen genc neslin sonucu sanirim.

Murat YILMAZ dedi ki...

Çok haklısın PVH (bu arada PVH benim için Fenerbahçe tarihinin bir numaralı yabancı futbolcusudur, blogunu sık takip etmemin nedenlerinden biridir)..
MTV ve M.Jackson Türk gençliğinden çok şey çalmıştır, özellikle Rock severlerin ümit ve beklentilerine karşı büyük bir borca sahiptir. Video klip endüstrisine 80'lerin rock türevleri yenik düşmüştür diyebiliriz sanırım.

PVH dedi ki...

Tesekkurler Murat Yilmaz, PVH konusunda haklisin, cok buyuk oyuncuydu bence de. Su siralar o kadar yogunum ki kafami toparlayip bloga yazi da yazamiyorum pek. Aslinda vaktim olsa muzikle ilgili uzun uzun yazilar yazmak isterdim ama cok vaktim olmuyor. O yuzden boyle civarda gorunen muzikle alakali mesajlara yorum yazip kaciyorum.

Murat YILMAZ dedi ki...

PVH ismini bilmediğim için böyle hitap ediyorum kusura bakma. Evet blogunu uzun süredir aksattın, ayrıca müzikle ilgili yazılarını bekliyoruz, hatta unutursan ara sıra hatırlatma geçeriz...