ABD Günlüğü...Atlanta

ABD gerçekten çok farklı bir dünya. Öncelikle herşey çok büyük. Uçaktan inince insanın ilk hissettiği şey bu. İnsanlar, yollar, arabalar, ofisler, yemek porsiyonları herşey ama herşey dünyanın geri kalanıyla kıyaslandığında ABD size gerçekten dev geliyor. En küçük bir hamburgercinin bile dev bir tabelasını görebilirsiniz.

Uzun geçen yolculuklara ve jetlag problemine rağmen ABD'ye seyahat etmek hep ilgimi çekmiştir. Eyaletler arasında bile ciddi farklılıkların görüldüğü bu yeni dünyada ilginç tespitler yapmak ve farklı şeyler görmek hep hoşuma gitmiştir. Her sene ziyaret ettiğimiz kongre ve fuar sayesinde farklı şehirlerde bulunma şansını yakalıyorum. Bu sene Atlanta, New York ve Philadelphia'yı kapsayan kombine bir ziyaret gerçekleştirdim. Öncelikle Atlanta'dan bahsedeyim.

- Atlanta'da 96 Olimpiyatları yapıldığından şehri oyunlardan önce elde geçirmişler. Ulaşım, park, otel vb problemleri çözmüşler. Çok organize bir şehir Atlanta. Şehir merkezi çok büyük değil ama çevresinde irili ufaklı çok sayıda kasaba mevcut. Biz şehrin kuzeyinde Vinings bölgesinde kaldık, arabayla yirmi dakikada şehire ulaştık her gün. Komşu kasabamızın ismi Smyrna (İzmir) idi, güneydeki bir şehrin ismi Athens, bir başkasının ise Rome. Sorduğum bir iki Amerkalı bön bön bakınca olayın kerametini çözemedim.

- Havaalanı çok büyük hatta sanırım ABD'nin en büyüğü. Güvenlik olayı hala abartılı. Bizim Türkiye pasaportunu görünce security bölümüne beş tane S koyuyorlar. Şaşkın ABD'lilerin arasında hemen özel muameleye tabi tutuluyoruz.

- Şehir merkezi sadece iş merkezlerinden ibaret. Orta boy gökdelenlerden bol miktarda mevcut. Daha önce gördüğüm Dallas'a benziyor. Aşırı sıkıcı. Türkçesi şeftali ağacı anlamına gelen cadde şehrin ana caddesi ve bol bol işyeri, birkaç Starbucks, birkaç restaurant'tan oluşuyor. Akşam şehirde kimseler kalmıyor, herkes şehir dışına çıkıyor. Şehir dışı ise yemyeşil, göller ve nehirlerden oluşuyor. Şehir merkezine göre daha cazip. Alttaki resimde görülen sahneyi birkaç kez gördüm. İş merkezleri arasında link yapmışlar. Bir tane yetmemiş, üç tane yapmışlar.

- Atlanta pahalı bir şehir. Hatta en az New York kadar pahalı desem abartmış olmam. Coca Cola, CNN, Delta Havayolları, UPS gibi popüler ve büyük şirketlerin merkezleri Atlanta'da yer alıyor. Sanırım pahalılık bununla ilgili. CNN binası kongre merkezinin yanındaydı, görünce şok oldum, bizim Star TV'nin binası daha büyük inanın. Fotoğrafta bulunduğum yer olimpiyat parkı ve arkamdaki bina CNN binası. İş kıyafetlerimle parkta komik duruyorum.

- Olimpiyat Parkı şehrin tam merkezinde. Çok küçük ama sevimli. Pazar günü Atlantalılar pikniğe ve Amerikan futbolu oynamaya gelmişlerdi, imrendim.

- Atlanta, Etlanta yada Etlana diye telazuf ediliyormuş, ilk defa duydum, gülmeyin.

- Şehrin her yerinde şeftali ile ilgili şeyler var, şehrin sembolü. Ama ben bir tane bile şeftali ağacı görmedim. Gerçekten ilginç bir yer ABD.

- Siyahi nüfus çok yoğun. New Orleans'tan sonra en çok siyahi Atlanta'da yaşıyormuş, hissettim. Hatta bir akşam biraz korktuk.

- Hooters şehrin ana caddesinde, ziyaret etmeden olmazdı tabiki. Kızlar dans etmediler ama şimdiye kadar gittiğim en iyi Hooters olarak sınıflandırabilirim.