28 Mayıs 2009 Perşembe

Adana Seyahat Notlarım

Pazartesi ve Salı gününü kapsayan kısa bir seyahat yaptım. Öncelikle Adana'ya uçtuk ve oradan kiraladığımız araçla Çukurova'dan geçerek Gaziantep'e geçtik. Gaziantep'te tanıtımımızı yapıp meşhur Antep baklavasından tadalım istedik. Bize eşlik eden firma yetkilisi Antep'in en kötü baklavasını yedirtti bize. Alacağı olsun. Kötü baklavanın etkisiyle hemen Adana'ya döndük. Dolayısıyla Antep'te toplam beş altı saat kaldığımızdan bir başka seyahat notlarında Antep'ten bahsederim.

Adana'daki Pazartesi akşamı ve Salı tüm öğleden sonra Adana'da vakit geçirdiğimizden izlenimlerimi daha geniş aktarmak istiyorum.

*Adana demek kebap demek. Her yerde büyük küçük kebapçı ve şehrin her yerinde kebap kokusu var. Benim favori mekanım Yüzevler. Hem fiyat hem de kalite çok iyi.
*Adana eski ve yeni olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yeni Adana herhangi bir Avrupa kenti düzeyinde, lüks moderne ve bakımlı. Eski Adana ise Adana'nın doğusunda kalan illerimize benziyor.
*Atatürk Caddesi ve Gazipaşa caddeleri geniş bulvarlar ve bu caddeler üzerinde sayısız dükkanlar var. Burada vakit geçirilebilir. Daireler çok büyük görünüyor. Ayrıca panjur çok yaygın. Dikkatimi çeken bir başka şey ise üçüncü kattaki dairelerin bile camlarında koruma demiri olması. Şehirde bir sürü park ve yeşil alan var, hoşuma gitti.

*Şehrin içinden geçen Seyhan nehri ve baraj gölü şehre ayrı bir güzellik katıyor. Özellikle üniversitenin yanındaki baraj gölü nefis bir manzaraya sahip. Baraj gölünün etrafında villalar ve lüks restaurantlar dikkat çekici.

*Sanayi ve tarımın Adana'ya pozitif etkileri görülüyor. Yüzlerce fabrika ve Çukurova sayesinde belli bir ekonomik düzeye ulaşılmış.

*Meyve ve sebze çok ucuz. Gerçi tüm Anadolu'da ucuz. İstanbul'da 3 TL'ye aldığımız meyveler 1 TL idi.

*Değişik bir şive var ve kulağınıza bol bol küfürlü konuşmalar geliyor.

Adana'ya bu beşinci seyahatimdi. Sevdiğim güzel bir şehir, sıcak hava kabul edilebilir bir sınırda olsa hep gitmek isterim.

Fotoğraf 5 Ocak Stadına ait. Yanından geçerken fotoğraflamak istedim.

3 yorum:

Güray Gürsoy dedi ki...

Teşekkürler Murat'cım izlenimlerin için.
Baklavalar ve Kebaplar Afiyet Olsun.:))

Murat YILMAZ dedi ki...

Teşekkür ederim Gürol Hocam...

msh dedi ki...

İnsan o kadar Adanadan bahseder de, şalgam suyundan bahsetmez mi.
Biz hiç berabar gittik mi adanaya ?
Muminle gittiğimizi hatırlıyorum; yalnız da birkaç kere gitmiştim. Benim en çok sevdiğim cadde üzerinde olan şalgam suyu (ki İstanbulda hazır satılanlar yanından bile geçemez) ve bilimum meyve suları satan dükkanlar. O sıcakta buz gibi şalgam suyu. Bak şimdi canım çekti. Benim orada bir iki üniversiteden arkadaşım var.. Bi keresinde ara sokaklarda bi yere götürmüşlerdi kebap için. Hayatımda öylesini bi daha yemedim ^_^