The Verve

Yorucu bir haftayı tamamladım. Tanıtımını yaptığımız yeni cihazı öğrenmek, uzun süredir görmediğim müşterilerle görüşmek, Mike ve Karl'la muhabbeti arttırmak derken diğer yandan giden gribin geri gelmesi haftayı iyice zorlaştırdı. Aslında bu akşam dışarıya çıkmayı düşünüyordum ama evde müzik eşliğinde dinlenmek en iyisi gibi geldi. Bu akşamki menüm Oasis, Blur ve The Verve.

The Verve uzun süredir beklenen geri dönüş albümü Forth'u yazın sonuna doğru yayınladı. Yavaş yavaş dinliyorum. Grubun en iyi albümü olan Urban Hymns'e yakın bir albüm olmuş. Bittersweet Symphony gibi bir efsane marş yer almasa da bu albümde de Love is Noise, Sit and Wonder, Rather Be gibi üst düzey şarkılar dikkatimi çekti. The Verve grubunun eskilerden sevdiğim diğer şarkıları ise Drugs Don't Work, Luck Man ve Sonnet..

Grubun lideri Richard Ashcroft ilginç bir karakter. Adamın ünlü olma, çok albüm yapma, çok para kazanma gibi bir gayreti ve egosu yok. İstediği zaman süper şarkılar yapıyor, sonra sigortaları atıyor ve bırakıyor. 1989 yılından bu yana sadece dört albüm çıkarmış olmalarına şaşırmamak lazım. Bakalım bir sonraki albümleri için kaç sene beklemek gerekecek.