3 Haziran 2008 Salı

Yatıyor oralarda bir eski gömütlükte

Vatanına ve halkına duyduğu hasretle bundan kırkbeş yıl önce bugün hayata gözlerini yuman memleket şairi Nazım Hikmet Ran malesef hala Moskova'da kendisine layık olmayan bir mezarda eski bir gömütlükte yatıyor.

bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
okşar yanan alnını nazım ustanın
bir kırmızı gül dalı eğilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda bir eski gömütlükte
yatıyor usta

H.Hüseyin Korkmazgil'in Haziranda Ölmek Zor adlı şiirinden

Anadolu'nun güzel şehri Elazığ'dan selamlar....

5 yorum:

Unknown dedi ki...

Sayın admin çok yanlış bir bilgi sunmuşsunuz, Nazım hikmet'in vatandaşlıktan çıkarılması ve naaşının hala ülkemize getirilememesi bu ülkenin çok büyük bir utancıdır ama moskova'da mezara benzemeyen bir gömütlükte yattığını söylemekte çok ayıptır. Bizzat üstadın mezarını ziyaret etme onuruna ulaşmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki, ülkesi hariç yatabileceği en iyi yerde yatıyor üstad. Moskovada ki en seçkin mezarlık orası, çok ünlü rus edebiyatçıların, şairlerin, ressamların, devlet başkan ve bakanlarının yattığı çok özel bir mezarlıkta. Stalin'den sonra SSCB nin 3. devlet başkanlığını yapmış Nikita Sergeyeviç Kruşçev'in mezarı üstada sadece 100m. uzaklıkta. Üstadın vasiyetidir, öldüğüm zaman beni anadolunun bir köyüne gömün, öyle mezartaşı felanda istemez, tepemde bir çınar olsun yeter demişti. Anadolunun bir köyüne gömemedik ama en azından sevenleri mezarının başına bir çınar ağacı ekmeyi unutmamışlar. Öyle ihtişamlı ki o ağaç, diğer mezarlardan keskin bir biçimde ayırıyor, bambaşka bir hava katıyor ve çok özel kılıyor. (rusya'da çınar ağacı pek yoktur) İstemesede ona layık çok güzel bir mezar taşıda var başında. Biz onu hakedemedik, ama ona kucak açan rusya, üstadı ona layık bi yerde yatırmış bağrına basıyor. En azından onlara haksızlık etmeyelim, sevenlerini yanlış bilgilendirmeyelim. Saygılar...

Murat YILMAZ dedi ki...

Sayın Demirel,
Bilgi için teşekkürler ama ironiyi yakalayamamışsınız. Bir çok belgeselde kendisinin mezarı bizlere gösterilmiştir, hatta sen de epey güzel bir yerde yatıyor diye bahsetmiştin Moskova dönüşü. Ülkemizi karış karış satan üçkağıtçıların abidelerde yattığını bir durumda bir memleket şairinin ülkesinden uzakta bir Rus mezarlığında yatmasına karşı H.Hüseyin Korkmazgil'in yazdığı bir şiirdir Haziran'da Ölmek Zor. Anadolu'da ona layık bir mezar yapamadıktan sonra yattığı yer Rusya'da bir gömütlüktür..

Unknown dedi ki...

Sayın admin ironide mironide değilim ben, söylediğin ve yazdığın herşeyede %100 katılıyorum, hasan hüseyinin şiirinide gençlik yıllarımızdan beri ezbere bilirim, sadece mezarlığa bile benzemeyen cümlesini düzelttim o kadar. Sanata, bilime, entellektüelliğe, emeğe zerre kadar değer vermeyen yurdum insanlarından ona bir abide yapması beklenmezdi zaten, üstadta abide mabide istemezdi zaten. Ama sanata, bilime, edebiyata çok önem vermiş dönemin SSCB'si üstadımızı kendi değerleri içinde ona en layık olan yeri vermiştir. Bu yüzden mezara bile benzemeyen bir gömütlük lafı rahatsız etti beni çünkü dönemin rusyasına haksızlık gibi geldi. Biz üstadı yıllarca hapislerde süründürüp ülkeden kaçmaya zorlamış ve sonra da vatandaşlıktan atmışken, dönemin rusyası ona kucak açmış ve mevcut şartları içinde ona iyi bir hayat standartı sunmuştur. Yani elinoğlu bizim cevherimize sahip çıkmıştır. Bari onlara haksızlık etmeyelim değil mi sayın admin, sence de mezarlığa bile benzemeyen gömütlük lafını duyan bir rus bundan üzüntü duymaz mı? Rus kardeşlerimizi üzmeyelim sayın admin :)

Murat YILMAZ dedi ki...

Sayın Demirel,
İlginize teşekkür ederim. Bahsettiğiniz Rusya şairimize kucak açmış olabilir fakat 1-2 yıl sonra onu "karlı kayın ormanı"yla kaplı bir köyde yaşamaya (adeta) zorlamış, sakıncalı adam muamelesi yapmamış mıdır? Malesef Rusya da şairimize hak ettiği değeri vermemiştir. Ama yine de bir mezar yapması teşekkürü hak ettirir. Mademki mezarını getiremiyoruz buraya, bari bizim girişimlerimizle oradaki mezarı daha görkemli bir hale getirsek. İşim dolayısıyla Anadolu'yu karış karış gezerken, onun şiirlerini daha iyi anlıyor, daha güzel yaşıyorum...

Unknown dedi ki...

Sevgili adminim, onu karlı kayınlara sürmeseler, zülfü ne besteleyecek, bizlerde gençliğimizde neler dinleyip, nasıl duygulanıp, nasıl aşık olacaktık? :)) Onun arabası var'la aşık olunmazki ama değil mi? :)