Çanakkale seyahatim esnasında Troya'ya rehber eşliğinde yaptığımız geziden dah aönce bahsetmiştim. Rehberin kitabını bitirdim, aldığım notlarla derleyip kolay okunabilecek bir yazı haline dönüştürdüm.
* Uzun bir zaman zarfı içinde (3.600 sene) toplam 9 farklı medeniyetin aynı bölgede kurulmuş olması ve bu medeniyetlerin hep birbirinin üzerine kurulmuş olması Troya'yı ilginç kılan en önemli unsur.
* İstanbul'a benzer jeopolitik öneme (Çanakkale Boğazı'nın girişi) sahip olduğundan tarih boyu herkesin gözü Troya'da olmuş. Troya ile deniz arasındaki mesafe şu anda 5 km. Eskiden Troya'nın deniz kıyısında olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık 5.000 sene öncesini göz önünde bulundurursak nehirlerin alüvyonları, depremler, küresel ısınmadan dolayı denizlerin geri çekilmesi gibi olaylar şu andaki 5 km'lik mesafeyi açıklayabilir.
* Troya yukarıda belirttiğim üzere jeopolitik önemi nedeniyle devamlı istilalarla ve savaşlarla uğraşmış. Çanakkale Boğazı kuzeyden esen sert rüzgarlarıyla yelkenlilere hep zor anlar yaşatmış. Gemicilerin rüzgarın dinmesini beklemek için bazen bir ay Troya'da konaklayıp vergi (haraç) ödedikleri biliniyor. Zengin verimli topraklarıyla bu coğrafi konum birleşince Troya tarih boyunca hep bir cazibe merkezi olmuş.
* Filmde izlediğimiz Troya savaşıyla ilgili rehberimizin anlattığı kontrast rivayet savaşın aslında Troya'nın yukarıda belirtilen cazibesi üzerine kurulu. İşin içinde yine kadın meselesi olabilir ama asıl neden elbette ekonomik ve siyasal. Rivayete göre Akhalılar Troya'yı üç dört yıl kadar kuşatırlar, bir gece şiddetli bir depremle şehir yerle bir olur, Akhalılar böylece şehri ele geçirir. Tahta at ise deprem tanrısıyla açıklanıyor. Deprem Tanrısı Posedion için kutsal kayvan atmış. Bir kadın uğruna hiç kimsenin on yıl savaşacağını düşünemediğimden bu kontrast rivayet bana da daha mantıklı geldi.
* Troya'da şimdiye kadar 9 medeniyetin kurulduğu tespit edilmiş. Birinci medeniyet M.Ö. 3000 yılında, en son medeniyet ise M.S. 600 yılında görülüyor. Troya I yangınla yok oluyor. Birkaç yüz yıl sonra bir önceki yerleşimin harabelerinin üzerinde Troya II kuruluyor. Troya II ise istila sonucunda yerle bir oluyor. Troya III'ün nasıl yok olduğu ise bilinmiyor. Liste böyle devam ediyor.
* Her bir Troya medeniyeti denizden 16 metre yükseklikte Hisarlık köyündeki tepe üzerine kuruluyor. Bazı Troya medeniyetlerine dair bulgu bulunamıyor. İki nedeni olabilir; ya tamamen yerle bir olmuş arkasında hiçbirşey kalmamış yada bir sonraki medeniyet kurulurken bir önceki medeniyete ait yerler kazınmış tıraşlanmış yada yok edilmiş.
* Homeros'un İlyada'sında bahsi geçen Troya medeniyetinin Troya VI olduğu tahmin ediliyor. Roma medeniyeti ise en son Troya olan Troya IX'da görülüyor. Şehrin sınırlarının büyüdüğü, hamam, senato, tiyatro gibi binalara ait kalıntılar orijinal Troya'nın sınırlarının hemen dışında görülüyor. Bu da şehrin Troya IX'da epey büyümüş olduğunun göstergesi.
* M.S. 4. yüzyılda Konstantin Troya'ya geliyor ve doğuda kurmak istediği şehir için inceliyor. Beğenmeyerek Byzantium'a (bugünkü İstanbul) gidiyor ve kentin adını Konstantinopolis olarak değiştiriyor.
* Bütün Troya şehirleri surlarla kaplanmış, çok iyi korunmuş. Yıllarca savaşlara karşı çok iyi dayanmasının sırrı başarılı dizaynından kaynaklanıyor. Farklı Troya medeniyetleri farklı sur dizaynı ve malzemesi kullanmışlar. Depremden korunmak için birbirine geçen taşlarla surları kurdukları bile görülüyor. Ayrıca girişine yaptıkları zipzaglı yol nedeniyle koçbaşının doğrudan kapıya hareketi engellenmiş.
* Son Troya medeniyeti Troya IX depremle yıkılıyor, bölgede başlayan salgın hastalığın etkisiyle ve İstanbul'un öneminin artmasıyla terk ediliyor. Daha sonra oluşan deprem vb yer olaylarıyla şehir tamamen kayboluyor.
* İşin ilginç yanı Troya'nın bulunması 1860'lı yıllara dayanıyor. Kayıp şehir Atlantis gibi yıllarca bulunamamış. Alman işadamı ve tarih meraklısı Heinrich Schielmann, Homeros'dan etkilenerek Çanakkale'ye gelir ve çeşitli bölgelerde kazılar yapar (asıl amaçı hazine midir yoksa gerçekten tarih merakı mı bilinmiyor) ve bugünkü yeri tespit eder. Hazineleri içleyerek önce Yunanistan'a sonra Almanya'ya kaçırır, İkinci Dünya Savaşı esnasında hazineyi Ruslar ele geçirir. Hazine şu anda Rusların elinde Pushkin müzesinde sergileniyor.
* Yapılan kazılarla Troya'nın şu ana kadar sadece %10'lık kısmının ortaya çıktığı gerçeği şaşırtıcı. Özellikle Alman'ların konuya ilgisi yüksekmiş..
Ülkemizde böylesi turistik ilginç bir yerin hala paraya ve dikkat merkezine dönüşmemesi gerçekten üzücü. Burada görev aslında hepimize düşüyor. Anadolu toprakları ve üzerinde taşıdığı medeniyetlere sahip çıkmak tarih boyu bu topraklarda gözü olan Avrupalılara karşı sorumluluklarımızdan biri olmalıdır. Ülkemize gelip hayran olmadan giden bir yabancı misafirim henüz olmadı.
Meşhur tahta atın önünde hatıra fotoğrafı (bit gibi görünen ben ve Lawrence)
Üstüste kurulan medeniyetleri anlatan pano
Üstüste kurulan medeniyetlerin en bariz görüldüğü bölge. En üstteki Pimaş boru Troya X yani günümüze ait :)
Troya IX'a ait Saray'dan kalanlar
1 yorum:
Troya degil Truva :)
Yorum Gönder