
Feribotumuz Çanakkale’den Ecebat’a doğru yaklaştıkça tepedeki yazı daha da belirginleşiyor: Ey yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir.

Birinci durağımız savaşta şehit olan yaklaşık 250.000 Türk askerinin anısında yapılan Çanakkale Şehitleri Anıtı. Yarımadanın en uç bölgesinde yer alan bu görkemli yapıt yaklaşık elli metre uzunluğunda. Dört bir yanı açık olduğundan bu bölge çok rüzgarlı, bizim ziyaretimiz esnasındaki aşırı rüzgar orada daha fazla kalmamızı engelliyor.






Bu şehitliğin hemen yakınında ise Anzac (Australian and New Zealand Army Corp) ordularına ait Lone Pine (Yalnız Çam) Şehitliği yer alıyor. Fotoğraftan da anlaşılacağa üzere şehitliğin tam ortasında tek yalnız büyük bir çam ve etrafında Anzaklara ait mezarlar yer alıyor.

Bu iki şehitlik arasında sayısız siper mevcut, bunların birçoğu korunmuş durumda.

Conkbayırı’na doğru ilerledikçe çok sayıda farklı şehitlikler yer alıyor, en önemlilerinden biri tepedeki Atatürk Şehitliği ve Atatürk’ün Saatinin Parçalandığı Yeri Simgeleyen Anıt.
Hava kararmaya başlayınca turumuzu üzülerek sonlandırmak zorunda kalıyoruz, daha görülecek bir sürü yeri arkamızda bırakarak yola çıkıyoruz. Dünya tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Çanakkale Savaşı'nda atalarımızın gösterdiği kahramanlıklarla övünüyoruz. Gelibolu’ya doğru aracımızı sürerken yıllar önce bu topraklarda düşmana bağırılan cümleyi tekrarlıyoruz: "Çanakkale Geçilmez"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder